Alevi, deyişleri, nefesler, niyaz, hak, yedi ulu aşık, Aşık Bektaş Yıldız, Aşıkı, Aşık Veli, Deli Boran, Geredeli Aşık Dertli, Dertli Divani, Dertli Fakir, Derviş Ali, Derviş Edna, Diveli Mehemmed, Esiri, Fedai (Çorumlu), Garibi, Harabi, İbrahim, İbreti, Kemteri, Kul Arif, Kul Fakır Ali, Kul Himmet Üstadım, Kul Hüseyin, Mecnuni, Meluli, Noksani, Remzani, Sadık Baba, Sefil Ali, Seyit Süleyman, Sıdkı Baba (Aşık Pervane), Turabi Akbal, Visali, Yanyatan (Ali Belli), Amasyalı Fedai Baba, Miraçlama Örnekleri, Duaz-ı İmam Örnekleri, Mustafa Kemal Atatürk, Hünkâr Hacı Bektaş Veli, Abdal Musa, Yunus Emre, Hallacı Mansur, Teslim Taşı, Hünkar Hacı Bektaş Veli Vakfı Alevi Belgeseli, Zakir, On iki imam, Hacı Bektaş Veli Evlatları, Ahmet Cemalettin Çelebi, Balım Sultan, Bektaş Çelebi (Şiri), Feyzullah Çelebi- Feyziya, Güzide Ana - Katibi, Hamdullah Çelebi- Hasreti, Hüseyin Fevzi - Çelebi (Ulusoy), Seyyid Ali Sultan, Veliyettin Çelebi- Hürremi, alevi-deyisleri-nefesler - Aşığın Sözü Kuran'ın Özü, Telli Kuran, Postnişin, Bektaşi, Nefes, Erkan Çanakçı, Amasya, Tokat, Zile, Çorum, Şanlıurfa, Adıyaman, Alevi Deyişleri Nefesler - Yunus Emre

Alevi Deyişleri Nefesler

Yunus Emre

Aleviliğin büyük bilgesi "Yunus Emre"

 

Hayatı
Hayatı ve şahsiyeti hakkında pek az şey bilinen Yunus Emre, Anadolu Selçuklu Devleti´nin dağılmaya ve Anadolu´nun çeşitli bölgelerinde küçük-büyük Türk Beyliklerinin kurulmaya başladığı 13. yüzyıl ortalarından Osmanlı Beyliği´nin kurulmaya başladığı 14. yüzyılın ilk çeyreğinde Orta Anadolu havzasında doğup yaşamış bir şair ve erendir.

Yunus Emre, uzun bir süre Hacı Bektaş-ı Veli Dergâhında çile doldurmuş ve dergâha hizmet etmiştir.
  
Yunus´un yaşadığı yıllar, Anadolu Türklüğünün Moğol akın ve yağmalarıyla, iç kavga ve çekişmelerle, siyasî otorite zayıflığıyla, dahası kıtlık ve kuraklıklarla perişan olduğu yıllardır.13. yy´ın ikinci yarısı, sadece siyasî çekişmelerin değil, çeşitli mezhep ve inançların, batınî ve mutezilî görüşlerin de yoğun bir şekilde yayılmaya başladığı bir zamandır. İşte böyle bir ortamda, Mevlânâ Celaleddin-i Rûmî, Hacı Bektaş-ı Velî, Ahî Evrân-ı Velî gibi ilim ve irfan kutuplarıyla birlikte Yunus Emre, Allah sevgisini, aşk ve güzel ahlakla ilgili düşüncelerini, her türlü batıl inanca karşı, gerçek İslam tasavvufunu işleyerek Türk-İslam birliğinin oluşmasında önemli vazifeler yapmıştır. Yunus Emre, "Risalet-ün Nushiyye" adlı mesnevîsinin sonunda verdiği;
 
"Söze târîh yedi yüz yediydi
Yûnus cânı bu yolda fidîyidi"
 
beytinden anlaşıldığı kadarıyla H. 707 (M. 1307-8) tarihlerinde hayattadır. 
 Adı güzel kendi güzel Muhammed deyişi Yunus Emre'yle karışsada deyişin aslı Teslim Abdal'a aittir.

 
Kaynak: 
Öztelli, Cahit. Yunus Emre. Özgür Yayınları, 1984. ISBN 975-447-018-9
Tatcı, Mustafa. Yunus Emre Dîvânı. Akçağ Yayınları, 1998. ISBN 975-338-232-4
Güneş, Burhan. Halk Şiiri Antolojisi. İlke Kitabevi, 2003. ISBN 975-7923-22-2
yunusemre.info Yunus Emre´nin hayatı ve kişiliği

NEFESLERİNDEN ÖRNEKLER
1
Bir kez gönül yıktın ise 
Bu kıldığın namaz değil 
Yetmiş iki millet dahi 
Elin yüzün yumaz değil 
 
Yol odur ki doğru vara 
Göz odur ki Hak'kı göre 
Er odur alçakta dura 
Yüceden bakan göz değil 
 
Doğru yola gittin ise 
Er eteğin tuttun ise 
Bir kez hayır ettin ise 
Binde bir ise az değil 
 
Erden sana nazar ola 
İçin dışın pür nur ola 
Beli kurtulmuştan ola 
Şol kişi kim gammaz değil 
 
YUNUS bu sözleri çatar 
Sanki balı yağa katar 
Halka metahların satar 
Yükü gevherdir tuz değil

2
Arayı arayı bulsam izini,
İzinin tozuna sürsem yüzümü.
Hak nasip eylese görsem yüzünü,
Ya Muhammed canım arzular seni.
 
Bir mübarek sefer olsada gitsem
Kabe yollarında kumlara batsam
Hup cemalin bir kez düşte seyretsem
Ya Muhammed canım arzular seni.
 
Ali ile Hasan Hüseyin anda,
Sevgisi gönülde, muhabbeti canda.
Yarın mahşer gününde, ulu divanda
Ya Muhammed canım arzular seni.
 
Arafat dağıdır bizim dağımız
Anda kabul olur bizim duamız
Medine'de yatar Peygamberimiz
Ya Muhammed canım arzular seni
 
Yitirdim o dostu bilmem ne yanda?
Sevgisi gönülde, muhabbet canda.
Yarın mahşer günü ulu divanda,
Ya Muhammed canım arzular seni.
 
Yunus senin methin eder dillerde,
Sevilirsin bütün bu gönüllerde.
Ağlayı ağlayı gurbet ellerde,
Ya Muhammed canım arzular seni.

3
Aşk makamı Ali`dir,
Aşk kadim ezelidir.
Aşk sözünü söyleyen,
Cümle kudret dilidir.
 
Diyen o, işiten o,
Gören o, gösteren o,
Her sözü söyleyen o,
Suret can menzilidir.
 
Suret söz kanda buldu,
Kanda söz işit oldu.
Suret kendi geldi dil,
Dil hikmetin yoludur.
 
Suretler ün diyemez,
Söz kendisi söylemez.
İşler hicapsız olmaz,
Risalet hasılıdır.
 
Bu bizim işretimiz,
Odur bu lezzetimiz.
İçip esridiğimiz,
Aşk şerbeti gülüdür.
 
Onu ona dersin onun,
Söyleyen o, söz onun.
O bizimdir, biz onun,
Gayrı tesbih dilidir.
 
Yunus sözün tak kılan,
Görmedi münkir olan.
Ömrün zulmete salan,
Marifet yaksuludur.

4
Aşkın aldı benden beni,
Bana seni gerek seni.
Ben yanarım dünü günü,
Bana seni gerek seni.
 
Ne varlığa sevinirim,
Ne yokluğa yerinirim,
Aşkın ile avunurum,
Bana seni gerek seni
 
Aşkın aşıklar öldürür,
Aşk denizine daldırır,
Tecelli ile doldurur,
Bana seni gerek seni
 
Aşkın zincirini üzem,
Deli olam dağa düşem.
Sensin dünü gün endişem,
Bana seni gerek seni.
 
Sufilere sohbet gerek,
Ahilere ahret gerek,
Mecnunlara Leyla gerek,
Bana seni gerek seni.
 
Eğer beni öldüreler,
Külüm göğe savuralar
Toprağım anda çağırır,
Bana seni gerek seni.
 
Ne Tamu'da yer eyledim,
Ne Uçmak’ta köşk bağladım,
Senin için çok ağladım,
Bana seni gerek seni.
 
Cennet dedikleri ne ki;
Bir kaç köşkle, birkaç huri.
İsteyene ver onları,
Bana seni gerek seni.
 
Yunus çağırırlar adım,
Gün geçtikce artar od'um,
İki cihanda maksudum,
Bana seni gerek seni.

5
Ayetler ile bilinen,
Her yerde hazır bulunan.
Cennet içinde salınan,
Hasan ile Hüseyin'dir.
 
Bundan Âşura eyleyen,
Hem ruhunu şâd eyleyen.
Anda şefaât eyleyen,
Hasan ile Hüseyin'dir.
 
Muhammed'dürür dedesi,
Gayet oldu o gün ıssı
Evliyâlar ser-çeşmesi,
Hasan ile Hüseyin'dir.
 
Kanlı gömleğini alan,
Düşmanına karşı duran,
Yezid'e kılıçlar salan,
Hasan ile Hüseyin'dir.
 
Yunus eyder onda kalan,
Bu dünyanın sonu viran.
Kerbelâ'da şehid olan,
Hasan ile Hüseyin'dir.

6
Ben dert ile ah ederim,
Derdim bana derman imiş.
İster idim hasret ile,
Dost yanımda pinhan imiş.
 
Kanda idim fikrederim,
Göğe bakıp şükrederim
Dost benim gönlüm evinde,
Tenim içinde can imiş.
 
Sanırdım kendim ayrıyım,
Dost gayrıdır, ben gayrıyım.
Beni bu hayale salan,
Bu sıfatı insan imiş.
 
İnsan sıfatı kendi Hak,
İnsadadır Hak, doğru bak.
Bu insanın sıfatına,
Cümle âlem hayran imiş.
 
Her kim o insanı bile,
Hayvan ise insan ola.
Cümle yaradılmış kula,
İnsan dolu sultan imiş.
 
Tehvid imiş cümle âlem,
Tehvidi bilendir Adem.
Bu tevhidi inkar eden,
Öz canına düşman imiş.
 
İnsan olan buldu Hakk’ı,
Meclis onun, odur saki.
Hemen bu biçare Yunus,
Aşk ile aşina imiş.

7
Ben yürürüm yane yane
Aşk boyadı beni kane
Ne akilem, ne divane
Gel gör beni aşk n'eyledi?
 
Gâh eserim yeller gibi
Gâh tozarım yollar gibi
Gâh akarım seller gibi
Gel gör beni aşk n'eyledi?
 
Akar sulayın çağlarım
Dertli ciğerim, dağlarım
Şeyhim anuban ağlarım
Gel gör beni aşk n'eyledi?
 
Ya elim al kaldır beni
Ya vaslına erdir beni
Çok ağlattın, güldür beni
Gel gör beni aşk n'eyledi?
 
Ben yürürüm ilden ile
Şeyh sorarım dilden dile
Gurbette hâlim kim bile?
Gel gör beni aşk n'eyledi?
 
Mecnun oluban yürürüm
O yâri düşte görürüm
Uyanıp melûl olurum
Gel gör beni aşk n'eyledi?
 
Miskin Yunus biçareyim
Baştan ayağa yareyim
Dost ilinden avareyim
Gel gör beni aşk n'eyledi?

8
Dervişlik dedikleri,
Hırka ile taç değil.
Gönlün derviş eyleyen,
Hırkaya muhtaç değil.
 
Hırkanın ne suçu var?
Sen yoluna varmazsan.
Var git yolunca yürü,
Er yolu kalmaç değil.
 
Dirsin şeyhin aşkına,
Yalın ayak, başı açık.
Er var dirlik dirlikmiş,
Yalın ayak aç değil.
 
Durmuş marifet söyler,
Erene Yunus Emre'm.
Yol eriyle yoldadır,
Yolsuza yoldaş değil.

9
Ömür bohçasının gülü solmadan,
Uyan gel gözlerim, gafletten uyan.
Ecel bir gün bize haydi demeden,
Uyan gel gözlerim, gafletten uyan.
 
Niçin gaflet ile mağrur olursun?
Kervan göçer gider, yolda kalırsın.
Be vallahi sonra pişman olursun,
Uyan gel gözlerim, gafletten uyan.
 
Kaba döşekte yatma döne döne,
Mağrur olup uyuma kana kana.
İletirler seni karanlık sine,
Uyan gel gözlerim, gafletten uyan.
 
Derviş Yunus söyler: Sözün tutulmaz,
Senin kumaş bu illerde satılmaz.
Böyle yatmak ile Hakk'a varılmaz,
Uyan gel gözlerim, gafletten uyan.


10
Bana namaz kılmaz diyen,
Ben bilirim namazımı.
Kılar isem, kılmaz isem,
O Hak bilir niyazımı.
 
Hak'tan başka kimse bilmez,
Kâfir, Müslüman kimdiğin.
Ben kılarım namazımı,
Hak geçirdiyse nazımı.
 
O nazı dergâhtan geçer,
Mânâ şarabından içer.
Hicabsız can gözün açar,
Kendi siler dost gözünü.
 
Dost burdadır belli beyan,
Dost dîdârın gördüm ayan.
İlm-ü hikmet okuyanın,
Buna değindir azimi.
 
Gizli sözü şerheyleyip,
Türlü nükteler söyleyip,
Değme ârif şerhetmeye,
Bu benim gizli razımı.
 
Sözüm mânâsına erin,
Bî-nişandan haber verin.
Dertli âşıklara sorun,
Bu benim dertli sözümü.
 
Dert âşıkın dermanıdır,
Dertli âşıklar ganîdir.
Kadir-ü kudret ünüdür,
İşitenler âvâzımı.
 
Dost isteyen gelsin bana,
Göstereyim dostu ona.
Budur sözüm önden sona,
Ben bilirim kend'özümü.
 
YUNUS imdi söyle Hakk'ı,
Münkir tutsun sana dakı.
Pişipdürür Hakk'ın hânı,
Ârifler tatsın tuzumu. 

 
 
Bugün: 62
Toplam Ziyaretçi: 446778
.
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol