Alevi, deyişleri, nefesler, niyaz, hak, yedi ulu aşık, Aşık Bektaş Yıldız, Aşıkı, Aşık Veli, Deli Boran, Geredeli Aşık Dertli, Dertli Divani, Dertli Fakir, Derviş Ali, Derviş Edna, Diveli Mehemmed, Esiri, Fedai (Çorumlu), Garibi, Harabi, İbrahim, İbreti, Kemteri, Kul Arif, Kul Fakır Ali, Kul Himmet Üstadım, Kul Hüseyin, Mecnuni, Meluli, Noksani, Remzani, Sadık Baba, Sefil Ali, Seyit Süleyman, Sıdkı Baba (Aşık Pervane), Turabi Akbal, Visali, Yanyatan (Ali Belli), Amasyalı Fedai Baba, Miraçlama Örnekleri, Duaz-ı İmam Örnekleri, Mustafa Kemal Atatürk, Hünkâr Hacı Bektaş Veli, Abdal Musa, Yunus Emre, Hallacı Mansur, Teslim Taşı, Hünkar Hacı Bektaş Veli Vakfı Alevi Belgeseli, Zakir, On iki imam, Hacı Bektaş Veli Evlatları, Ahmet Cemalettin Çelebi, Balım Sultan, Bektaş Çelebi (Şiri), Feyzullah Çelebi- Feyziya, Güzide Ana - Katibi, Hamdullah Çelebi- Hasreti, Hüseyin Fevzi - Çelebi (Ulusoy), Seyyid Ali Sultan, Veliyettin Çelebi- Hürremi, alevi-deyisleri-nefesler - Aşığın Sözü Kuran'ın Özü, Telli Kuran, Postnişin, Bektaşi, Nefes, Erkan Çanakçı, Amasya, Tokat, Zile, Çorum, Şanlıurfa, Adıyaman, Alevi Deyişleri Nefesler - Kul Huseyin

Alevi Deyişleri Nefesler

Kul Huseyin

KUL HÜSEYİN

Kul Hüseyin'in 3 telli sazı

Hayatı

1800-1885 Suluova’ nın Kazanlı köyünde doğdu. Doğum ve ölüm tarihleri bazı araştırmacılar tarafından 1975-1878 tarihleri de verilmektedir. Ancak bunların hiçbiri kesin değildir. 2-3 yaşındayken babası ölünce köylüler tarafından büyütüldü. Okula gitme olanağı da bulamadı.
Küçük yaşlarda köyünden ayrılıp Merzifon ve Gümüşhacıköy yörelerinde çobanlık yaparak yaşamını sürdürmeye çalıştı ve aşıklık geleneğini öğrenmeye başladı. Aynı dönemlerde yörenin bilinen ulularından Hızır Sersem Baba ile tanışıp kendisine  bağlandı ve Gümüşhacıköy’ün Keçiköy köyüne yerleşti. Bundan dolayı da Keçiköylü Kul Hüseyin olarak anıldı. Bu dönemden sonrada kendini geliştirerek kısa sürede yörede tanındı ve saygın bir konuma geldi. Feyzullah Çelebi ve Cemalettin Çelebi ‘yi mürşit kabul etti.
 
Bu dönemde birçok aşıkla tanışıp dostluk kurdu ve aynı meclislerde bulundu. Yine oğlu Halil, Kumbabalı İbrahim, Kul Fakır gibi birçok aşığa da ustalık ederek yetişmelerine yardımcı oldu. Deli Boran, Sefil Ali gibi aşıklarla ise yakın dostluğu oldu. Araştırmalarda daha çok Alacalı Hüseyin ile karıştırılması söz konusudur.
 
Süreç içinde Kul Hüseyin tavrı başlı başına bir aşık kolu olarak belirdi ve kendisinden sonra da süren önemli bir kol gelişti. Kul Hüseyin’ in deyişleri aynı adılı öteki aşıklarla karıştırıldı. Ancak son yıllarda yörede yapılan araştırmalarla büyük ölçüde bir netlik sağlandı. Kul Hüseyin Gümüşhacıköy’ ün Keçiköy köyünde öldü ve orada toprağa verildi.
 
Kaynak: Ali Cem Akbulut, Gazilerovacığı Aşıkları, KaraMavi Yayınları, 2010
 
DEYİŞLERİ
1
Devredip gezerken dar-ı fenayı
Bağdat diyarına vardın mı turnam
Medine şehrinde Fatma Anayı
Makamı andadır gördün mü turnam
 
Biz de beli dedik nice uluya
İman aldık ikrar verdik veliye
Necef deryasında İmam Ali'ye
Bu deryaya yüzler sürdün mü turnam
 
Medayin şehrinde Selman'a varıp
Bağdat'ta Kazım'ın kabrini görüp
Baş eğip hem eşiğine yüz sürüp
İkrara bent olup durdun mu turnam
 
*Hür şehit de Kerbela'da çürümez
Haktan izin yoktur kalkıp yürümez
İmam Hüseyin'in kanı kurumaz
Şehitler serdarın gördün mü turnam
 
Hazreti Eyyub'un nikabın kaldır
Tende iki kurt var neye maildir
Biri ipek sarar biri balımdır
Bunların sırrına erdin mi turnam
 
**Behlül evcik yapar idi zindanda
Makamını gördü uçmak evinde
Tılsımı da erenler ceminde
Kırkların darına durdun mu turnam

***Veysel Karan gezer idi yemende
Serin verdi On İki İmam yolunda
İmam Mehdi hangi vakt u zamanda
Nasıl zuhur eder sordun mu turnam

 
KUL HÜSEYN'İM der ki hakka varalım
Varıp o dergaha yüzler sürelim
Can baş feda olsun şahı görelim
Sen de o sultanı gördün mü turnam
(Kaynak: Pir Sultan’ın Dostları –Cahit Öztelli Sf. 242 Deyiş Sıra 18)
 
 
* Hür şehit, “Her şehit” şeklinde yayınlanmıştır.
  
** Daha önceki kaynaklarda bu kısım yoktur. 
 
***Veysel Karan der ki hakka varalım yanlıştır.Doğrusu yukarıdaki gibi Veysel Karan gezer idi Yemen'de şeklinde olacaktır.
  
2
Fena dünya için gam çekme gönül
Her dem ağlayıp da gülmeli değil
Sevda dedikleri sel misalidir
Fikredip ummana dalmalı değil
 
Ceht etmeyince karlı dağ aşılmaz
Sarrafın yanında altın pul olmaz
Yiğidin başına gelmedik olmaz
Başına gelene gülmeli değil
 
Geçersiz dünyayı geçip boylama
Görmediğin yere bühtan eyleme
Bir kimsenin gıybetini söyleme
Bühtan edip kana girmeli değil
 
HÜSEYİN’in sözünü olmuş söyle
Varıp etrafından sor sual eyle
Zamane halkının ahvali böyle
Muhabbetsiz yere varmalı değil
(Kaynak: Pir Sultan’ın Dostları –Cahit Öztelli  Sf. 242 Deyiş Sıra 17)
 
3
İçmiş isen aşk meyinden
Derya da bir, deniz de bir, göl de bir
Okuduysan haktan gelen kelamı
Yazan da bir, kalem de bir, el de bir
 
Kendini fark etmeyen irfan sayılmaz
Pişmeyince çiğ süte maya atılmaz
Bir pir sevmişem sevdasına doyulmaz
Sevda da bir, sevgi de bir, aşk da bir
 
Her işlerin sır olup nur olduysa
Aşkın şarabını nuş edip doldunsa
Hakikatten Hakk’a aşık oldunsa
Ali de bir, Veli de bir, Pir de bir
 
KUL HÜSEYN’İM güzel pire ben de oldum
Aşık olduğumdan sararıp soldum
Bu fena mülküne geldim kazanç buldum
Kazanç da bir, emek de bir, kâr da bir
(Hüseyin & Ali Rıza ALBAYRAK, Böyle Buyurdu Aşık,Albüm,2013’den alınmıştır.)

4
Benim yaralarım tevir tevirdir
Şimdi bir derdimiz beş oldu gitti
Benim işim irehberli , pirlidir
Hemen dertten derde düş oldu gitti
 
Umduğumuz, dertten derman aldı
Arayıp dertli olan dermanın buldu
Derdim bak biriken dört beş on oldu
Bin yıllık dertliye iş oldu gitti
 
Hayın kallaş, Safi emrin tutmadı
Hazret-i  Pir buyurduğun gütmedi
Taliplikten düştü, kavil etmedi
Bal mumuyum deyen taş oldu gitti
 
KUL HÜSEYİN eydür, pirim bir koca
Derdimi söylesem üç gün üç gece
Yolumuz uğradı boranlı güce
Gözlediğim yazlar kış oldu gitti
(Kaynak Pir Sultan’ın Dostları –Cahit Öztelli Sf.238 Deyiş Sıra13)

5
Cemalini gördüm serhoşan oldum
Kanamadım dostun hüsnü meyinden
Pirimi gördüm de ürüşan oldum
Aşnan olsam hünerinden huyundan
 
Hüneri huyundan hissesi çoktur
Gerçeğin kelamı gerçektir haktır
Naciden olanın ervahı paktır
Haber aldım elif mimden ayından
 
Elif Allah mim Muhammet ayın Ali
Hakikatte Şah-ı Merdan muin Ali
Hak Ehl-i Beyite erdirir seni
Hacı olur sultan hak-i payinden 
 
Hak-i payda mubah tazim mürüvvet
Mazlumda salihte hak ile hürmet
Şeriatı hatmedince tarikat
Yüzer oynar marifetin suyundan
 
KUL HÜSEYN’im marifeti söylesem
Hakikatin deryasını boylasam
Yüz yiğirmi dört bin oyun oynasam
Ustaz bizden yeğin olur oyunda
(KAYNAK: Ali Cem Akbulut, Gazilerovacığı Aşıkları, KaraMavi Yayınları,2010)

6
Gönül niçin beni zari zar ağlatırsın
Verdiğim ikrardan dönen değilim
Senden başkasına vermem gönlümü
Uçup daldan dala konan değilim
 
Kimseler çıkmasın senin köşküne
Elif ile Mim yazarım meşkine
Yandım da kül oldum senin aşkına
Şair ateşlere yanan değilim
 
Her daim efendim yanımda olsan
Hicran sinem kırkpare bölünse
İstemem şu âlem hep güzel olsa
Senden başkasını seven değilim
 
İkman göllere de ördek az gelir
Güzelden güzele cilve naz gelir
Yüzyıl cemaline baksam yine az gelir
Bin yıl dahi baksam kanan değilim
 
KUL HÜSEYİN’ im der bilirsin halimi
Efendimsin cüda etme kulunu
Senden başkasına vermem elimi
Vallahi billahi yalan değilim  

Ey şahin bakışlım bülbül avazlım deyişi semah olarak söylenmektedir. En çok karıştıran deyiştir. Yıllarca “Kul Hüseyin” olarak söylensede orjinali Hüseyin Fevzi ’ye aittir.

=>
ALİ CEM AKBULUT- ÂŞIK KUL HÜSEYİN VE KUL HÜSEYİN KOLU ÂŞIKLARI KİTABINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ


 
Bugün: 128
Toplam Ziyaretçi: 446828
.
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol