Turabi Akbal
Turabi Akbal
Kırıkkale’nin Delice kazasının Büyük Avşar köyünde 1950 yılında dünyaya geldi. Çocukluk yılları köyde hayvanları otlatmakla geçti. Öğrenimini Ankara’da tamamladı. Uzun yıllar fotoğrafçılık yaptı. 1974 yılında gönüllü göç kervanına katılarak Avustralya’ya gitti.Aleviliğe hizmet alanını genişletmek için uzun zamandır düşünü kurduğu dedeliğe soyundu.2005 yılında Türkiye’ye döndü. Önce musahibinden müsaade alarak, Ocağı olan Balım oğlu ocağı post dedesi ve diğer dedelerin önünde Mansur darına durdu, sorgulanmasında Balım oğlu ocağı adına post dedeliği yapabileceğine karar verildi. Daha sonra Alevi-Bektaşilerin serçeşmesi Hünkar Hacı Bektaş Veli dergahı postnişini Veliyettin Hürrem Ulusoy efendinin huzurunda Pir Nesimi darına durarak, uzun bir sorgulamadan sonra Dergah dedeliği icazetini aldı. Avustralya’da yaşamakta evli ve üç çocuk babasıdır.
1
İkrarım var candan canana
Döner isem yağlı urgan boynuma
Telli kuran bilmez ayet dilinden
Tellerini koparıp asmam duvara
Şahı merdan Alidir benim yoldaşım
Her nere dönsem nuru üstümde
Haktır kelamı ondan söylerim
Olmayan şeyi basmam bağrıma
Turabi’yem katlime ferman isterler
Fetva ile Al kızıl kanım saçarlar
Erkan içinde yolcu edin beni
Ebu suudlara minnet eylemem
2
Şahı Merdan Ali dir gördüğüm cemal
İncitmem canı orda sen varsın
Sırrına erdim Şahım eyvallah
Niyazda gördüğüm Haksın eyvallah
Evreni âlemde nurun görülür
Çiçekler acar kuşlar ötüşür
Hasbahçede pirler söyleşir
Enel hak dediğim haksın Şahım eyvallah
Turabi aşk ile erdin menzile
Dolu içtin Şahı Merdan aşkına
Lokma sundun candan canana
Canan dediğim haksın Şahım eyvallah
3
Yolum beni mest eyledi
Eşi dostu belli eyledi
İkrar dönği cemden sürüldü
Ha o Yezid Ha bu Yezid
Özü yalan sözü yalan
Yediği her lokma ziyan
Telli kurana eziyet eden
Ha o Yezid Ha bu Yezid
Kalleşlerin kalleşidir
Buguzun garezin yoldaşıdır
Düşkün babadan fetvalıdır
Ha o Yezid Ha bu Yezid
Turabi’ye neler ettiniz
Ak kağıt üstüne kara yazdınız
Yola dergaha yoz oldunuz
Erenlerin kahrı üstünüze olsun
4
Hırka giydim Hak aşkına yanmadım
İmam oldum dinden döndüm kim bilir
Papaz oldum kiliseden kovuldum
Kaç kez geldim boş gittim kim bilir
Şarap oldum kadehlerde sunuldum
Kaç güzele göz kırptım kim bilir
Pir elinden dolu diye sunuldum
Kaç kez Hakkı Haktan ayırdım kim bilir
Rızalık şehrinin anası idim
Kurtla kuşla lokma yedim kim bilir
Çerağ ışığında semah döndüm görüldüm
Kaç kez aşığa Maşuk oldum kim bilir
Turabi’yem zulmet dünyasının zulumkarı idim
Kaç cana ahu sundun kim bilir
Pir Sultanla darağacında sallandım
Enel-Hak diyenler erdi bu sırra
DÖRTLÜK ŞEKLİNDE YAZILANLAR
5
Pir eteğin tuttum lokma sundular
Lokma Haktandır Hakkı bilene
Makamın gerçek irşadın cem dediler
Piştim coştum Enel-Hak aşkına
6
Pirimi gördüm pirler içinde
Dolusu yanında gülbengi dilinde
Oturmuş Hak mekanına nurun içinde
Nuruna cemaline serim verdiğim
7
Seni bana sordular kendimi anlattım
Beni bana sordular seni anlattım
Ne sen beni aradın nede ben seni
Kandilde âleme nur olan biziz
8
Canımız var can içinde
Kelamımız ondandır
Serimiz var hak yoluna
Veren canlara aşk olsun
9
Çagrıyorum gelmiyorsun
Hak darına durmuyorsun
Görülüp sorulmuyorsun
Yakışırmı sana tanrı
10
Kitaplarda hakkı bulamazsın
Özünü yoklaki Hakkı bulasın
Eger Hakkı bulamazsan
Cennet Cehennem avuntun olsun
11
Libasım cübbene
Postum seccadene
Kabem kıblene
Niyazım namazına
Gülbengim duana
Sakalım sakalına
Tesbihim tesbihine
Dolum şerbetine
Yolum yoluna
Özüm özüne
Benzemiyor işte
Ee ne duruyorsun
Çekil git başımdan
Turabi Akbal