Sa-Kitabi
ÖNSÖZ
Toplumun törelerini, geleneklerini, inançlarını, kültürel değerlerini dilden dile yaşatarak kuşaktan kuşağa aktarmak gibi işlevleri yerine getirmek âşıklık geleneğini oluşturmuştur. Türk halk edebiyatında, âşıkların bir usta yanında yetişme ya da rüyada bade içerek âşık olma gibi bir gelenek vardır. Âşıklar genellikle bir usta aşığın yanında onun çırağı olarak yetenekleri ölçüsünde olgunlaşırlar. Genç aşığın ustanın yanında büyük sabır göstermesi gerekmektedir. Usta yanında yetişen âşık genellikle ustasından el alır, mahlasını da ustasından veya pir ya da mürşitten alır.
Âşık edebiyatında yüzyıllar boyu yaşatılan geleneklerin en önemlilerinden biri de mutlaka “ pir ” elinden bade içmektir. Âşık edebiyatında bade içme rüya motifi bir gelenek icabıdır.
19. yüzyılın yetiştirdiği Âşık Sefil Ali de rüyasında bade içen hak âşıklarındandır. Rüyasında Seyit Ali Sultan(Kızıl Deli)’dan bade içerek aşık olmuştur.
Küçük yaştan beri Sefil Ali’nin deyişlerini ve muhabbetlerini dinleyerek büyüdük. Rahmetli babam Satılmış Çevik, Sefil Ali’nin güzellemelerini sazı ile çok güzel okurdu. Muhabbetlerde Sefil Ali’nin hikâyeleri anlatılır, deyişleri söylenirdi. Sefil Ali’nin benim doğduğum köy olan Akpınar köyüne geldiği anlatılır, Sefil Ali için “ Koca Türkmen ” deyimi kullanılırdı. Bizde Sefil Ali sevgisi küçük yaşlarda başladı.
Yaptığımız araştırmalarda böylesine güçlü bir âşığın eserlerinin derlenmediğini gördüm. Her geçen zaman bizim için büyük bir kayıptı. Çünkü eserleri dilden dile dolaştığından zamanla bu eserleri hafızasında tutan güzide insanlarımızın dünyadan göçmesi ile eserlerin de kaybolduğunu fark ettim. Bir an önce eserlerin derlenerek yazılı hale getirilmesi ve edebiyatımıza kazandırılması gerektiği inancıyla yola çıktım. Derlediğim her yeni eser onun ününü bir kez daha artırdı. Onun Ulusal Kurtuluş Savaşımız zamanında gerçekleşecek olaylar hakkındaki bilgileri içeren “ Kıble tarafından bir yeşil sancak ” dizeleriyle başlayan deyişi beni çok duygulandırdı.
Bu eserin oluşmasında bir hayli emek sarf ettik. Çorum Hasanpaşa Kütüphanesi ve Ankara’da Milli Kütüphane’de araştırmalarda bulunduk. Yazılı kaynaklarda fazlaca eseri bulunmadığından yaşayan güzel insanlarımızdan, âşıklarımızdan, muhabbet ehli dostlarımızdan derlemeler yaptık. Bu yolda hizmet eden âşık, sadık canlarla görüşerek ilgisi olan herkese ulaşmaya çalıştık. Âşığımızın köyüne giderek araştırmalarda bulunduk. Zaman olmadığından gidemediğimiz yörelerden telefon ve faks ile bilgiler aldık. Bir hayli uğraş vererek bu eseri tamamlayarak Sefil Ali’nin dünyadan göçüşünün yüzüncü yılına yetiştirmeye çalıştık. Okuyucularımıza kolay olsun diye deyişleri kendi arasında gruplandırılarak isim verdik. Sefil Ali’nin eserleri tabi ki bu kadar değil ama şimdilik bu kadarını derleyebildik.
Bu eserin oluşumuna katkı sağlayan; derlemelerde bana yardımcı olan ismini tek tek sayamadığım tüm dostlarıma, baştan beri büyük sabır gösteren eşim ve çocuklarıma minnet ve teşekkürlerimi sunarım
14 Mart 2007 Çorum Mehmet Çevik